top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıCansın Ersöz

Bıcır Bıcır Bir Enerji Yumağı


Bundan yaklaşık iki sence önce bir doğum günü partisinde tanıştım Deniz’le. Hararetli hararetli bir şeyler anlatıyordu masaya yüzünde kocaman bir gülümseme ile. Çok fazla sohbet etme şansım olmadı o gece ama nezaketi ve parlayan enerjisi dikkatimi çekti. Daha sonra geçen zaman içinde kendisi ile konuşma ve yakınlaşma fırsatım olduğunda anladım gerçek değerini. Her şeyden önce harika bir dost oldu bana. Kendi tecrübelerini, yaşadıklarını sansürsüz paylaştı. Beni dinledi. Kendine yarayan her ne varsa paylaştı. Çıktığım bu yolda bana destek oldu, motive etti.


Kıvır kıvır saçları ve bebek gibi yüzü değil aslında ilk göze çarpan konu Deniz Karaoğuz olunca. Pırıl pırıl enerjisi.. Hayat dolu bir kadın Deniz, bıcır bıcır... Heyecanı var bir kere hayata karşı. Ne olursa olsun neşesi var ve bana göre en önemlisi vicdanı var. Karşısına otursanız belki de sabaha kadar konuşur, anlatır, en ince detayına kadar hayatını paylaşır sizinle. Severse tabii.. ya da onun değimi ile enerjiniz tutarsa. Sonra da özür diler, ‘’Başını mı ağrıttım, yine çok mu konuştum?’’ diye üzülür. Fazla okuyan, aklı çalışan ve açık insanların ortak yönlerinden bir tanesi konuşmayı ve paylaşmayı sevmek halbuki..


Sayısı gün geçtikçe azalan bir türe mensup Deniz. İyi ve birbirine bağlı bir ailenin, tek çocuğu. Etkileyici bir eğitim geçmişi, başarılı bir kariyeri var. Kültürlü. Hemen hemen her konuda fikir sahibi. Son derece aktif bir sosyal hayat yürütebiliyor bunların yanı sıra. Elektronik müzik sevdalısı. Uyuşturucunun ve alkolün suistimal edildiği ortamlarda sadece kendi enerjisi ile sabaha kadar dans edebiliyor. Vücuduna zarar verebilecek hiçbir şeyi istemiyor hayatında. ‘’Eğlenmek için ihtiyacım olan her şey bende mevcut zaten.’’ diyor. Müzeler, konserler, şehrin gizli saklı ‘cool’ etkinlikleri ve eğlencelerinde kendisini görmeniz bir hayli muhtemel.. Hızına yetişmek biraz zor anlayacağınız.


Kendisi ile ilgili takdir ettiğim konulardan bir tanesi de bu. Hareketli ve çılgın hayat tarzına rağmen prensipleri var Deniz’in. Ne olursa olsun kendisini bozmuyor, düzenini ve kendine iyi gelenleri hayatında tutmayı biliyor. İşe gitmeden her sabah kör karanlıkta kalkıp sporunu yapıyor mesela. Spor dediysem de öyle gym’e gidip bantta koşmak gibi algılamayın lütfen. Pilatesinden yogasına, kayağından, koşusuna farklılık gösteren bir egzersiz düzeni var.


Gelelim kişisel gelişim yolculuğuna.. Farkındalığı çok yüksek bir kere, kendini biliyor, tanıyor ve daha fazlası için sürekli çaba harcıyor. ‘’Öğrenmenin sonu yok ne de olsa..’’ düşünce yapısına sahip. Aileden gelen bir yatkınlık var bir kere konuya. Kendiyle barışık bir anne var resimde. Sevgi dolu bir baba ve ailesi ile her şeyini paylaşabilen ve konuşan bir Deniz.. Neyi neden yaptığını sorgulayan ve sorgulatan konuşmalar hayal ediyorum aile sofralarında. Bu da tabii içine işlemiş Deniz’in. Aklınıza gelebilecek her detay üzerinden yorum yapıyor, anlam çıkarmaya çalışıyor. Hatta bana sorarsanız çok bile düşünüyor, kendine biraz fazla yükleniyor..


Kendini iyi tanıdığı ve olduğu kişiyle barışık olduğu için yanında rahat etmemeniz imkansız. Kibarlık yapıp, yanlış anlar mı alınır mı diye lafınızı esirgemenize gerek yok bir kere. Her türlü eleştiriye ve tavsiyeye açık. Kendisiyle dalga geçmeyi başarabilen ender insanlardan.


O problemleri ile sorgulayarak başa çıkıyor. Başına kötü bir şey geldiğinde, üzüldüğünde ya da işler ters gittiğinde başkalarını suçlamak yerine önce kendine bakıyor. Nerede, neyi yanlış yaptım da bunları yaşıyorum diye soruyor. ‘’Başıma gelen her şeyden ben sorumluyum.’’ diyebilecek kadar cesur. Olayları kişiselleştirmiyor ve çok yönlü düşünebiliyor. Empati yeteneği gelişmiş bir kere.. O yüzden de ‘’Nasıl bana böyle bir şey yapabilir?’’, ‘’Benimle nasıl böyle konuşabilir?’’ gibi zaman kaybı cümlelerle işi yok. Amacı ders çıkarmak ve gelişmek olduğu için konuşmaları çoğu zaman geçmişe dönük. Fakat hayattaki yönü hep ileri..


Bu hayat dolu kadını tanımanızı çok isterdim. Bizim konuşmalarımız o kadar derin ve hayata yönelik bir hal alıyor ki, her seferinde yeni bir farkındalık, yeni bir motivasyon ile hoşça kal diyoruz birbirimize.

Öncelikle ailesini böyle bir birey yetiştirdikleri için tebrik etmeyi bir borç bilirim kendime, sonra da hayatıma dokunduğu ve benden hiçbir zaman desteğini esirgemediği için Deniz’e teşekkür ederim.


Bu hikayeden kendi gelişiminiz ile ilgili almanızı istediğim bir şey varsa o da açık olmanın, sorgulamanın ve günün sonunda olduğunuz kişiyi kabullenmenin önemi.. Hatayı başkalarında değil kendinizde aramanın evrilten ve geliştiren değeri.. Bu konularda desteğe ihtiyacınız varsa Deniz ile bir kahve için. Ne demek istediğimi o zaman çok daha iyi anlayacağınıza hiç şüphem yok.


Hepinize gelişim ve sorgulama dolu bir hafta diliyorum.


Kendinize iyi davranın.




0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page